
Image by Freepik
Araştırmacılar, Akıllı Telefonların Artık Bizi Parazitler Gibi Sömürdüğünü Söylüyor
Akıllı telefonlar şık ve yardımcı gibi görünebilir, ancak yeni bir araştırma onların araçlardan çok parazitler gibi davrandığını öne sürüyor.
Acele mi ediyorsunuz? İşte hızlıca bilmeniz gerekenler:
- Telefonlar, teknoloji şirketlerinin kârı için dikkat ve veriyi sömürür.
- İlişki, karşılıklı yarar sağlamadan parazitliğe dönüştü.
- Telefonlar, kullanıcıların uyku, hafıza ve ilişkilerine zarar verir.
Avustralyalı araştırmacılar Rachael L. Brown ve Rob Brooks, telefonların, teknoloji şirketleri ve reklamcıların avantajı için zamanımızı, dikkatimizi ve kişisel verilerimizi sömüren sistemlere dönüştüğünü iddia ediyorlar.
Australasian Journal of Philosophy, akıllı telefonları parazitlere benzeterek ve bu cihazların ev sahiplerini kendi çıkarları doğrultusunda nasıl sömürdüklerini ve ev sahibinin refahının pahasına nasıl kullandıklarını gösteren bir araştırmayı yayımladı.
Yazarlar, bir basın bülteninde akıllı telefonların başlangıçta bize navigasyon ve iletişim fonksiyonları sağladığını açıklıyor. Ancak şimdi kullanıcılara sürekli olarak kaydırma yapmaları için manipülatif yöntemler kullandıklarını, reklamlarla etkileşim kurmalarını sağladıklarını ve duygusal stres yaşamalarına neden olduklarını belirtiyorlar.
Bu değişim, türler arasındaki ilişkilerin zamanla değişebildiği doğadaki kalıpları yansıtır. Araştırmalara göre, insan-akıllı telefon ilişkisi karşılıklı faydalı bir ortaklıktan sömürücü bir hale dönüştü.
İnsanlar olumsuz sonuçları anlıyorlar, ancak özgürleşmenin bir yolunu bulmak zor oluyor. Araştırmacılar, insanların artık günlük ihtiyaçları için akıllı telefonlara bağımlı hale geldiğini ve bunun da manipülatif tasarım özelliklerine karşı direnme yeteneklerini zayıflattığını belirtiyorlar.
Yazarlar, bu durumu dengesiz bir mücadele olarak tanımlıyor çünkü teknoloji şirketleri, veri ve bilgi konusundaki üstün anlayışları aracılığıyla kontrolü ellerinde tutuyorlar.
Araştırma, kontrolü geri alma yolundaki bireysel girişimlerin sorunu çözmekte yetersiz olduğunu gösteriyor. Bunun yerine, büyük ölçekli çözümlere ihtiyaç var. Yazarlar, bağımlılık yapıcı uygulama özelliklerine daha sert kısıtlamalar getirilmesini ve kişisel veri toplama ve satış uygulamaları için daha sıkı düzenlemeler yapılmasını destekliyorlar.